Reklamlar Yazar Yazar Tarih 14 Åžubat 2011


Çetin Doğan Tutuklandı

Haklarındaki yakalama kararı İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yüzüne okunan aralarında Çetin Doğan’ın da bulunduğu 6 sanık cezaevine gönderildi.

DoÄŸan adliyeden çıkarılırken basın mensuplarına “Göreve gidiyorum. Kısmi seferberlik var bizim için. ArkadaÅŸlarımın yanına gidiyorum. Bize savunma hakkı verilmeden tutukluyorlar. Yasalara aykırı. Sayın BaÅŸbakan’ın dediÄŸi gibi müfteriler iftiralarını ispat etmek zorundadır. Ama ne oldu, ispat etmiyor ama içeriye atıyorlar” diye konuÅŸtu.

“Balyoz Planı” davası kapsamında hakkında yakalama emri çıkarılan eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin DoÄŸan, ” Ben bundan sonra halkımı kendime muhatap olarak alacağım, manifesto hazırlayacağım. Ä°ddianameyi ben hazırlayacağım. Neler yapıldığını, bu davayla ilgili ne çirkinlikler olduÄŸunu ortaya koyacağım. Bu davanın kaç sene evvel baÅŸladığını söyleyeceÄŸim” dedi.

Hakkında yakalama emri çıkarıldığı için sabah saatlerinde BeÅŸiktaş’taki Ä°stanbul Adliyesine gelen ve öğleden sonra hakkındaki yakalama emri yüzüne okunduktan sonra Ä°stanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesince tutuklanan “Balyoz Planı” davası sanıklarından eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin DoÄŸan, iÅŸlemleri baÅŸlamadan önce adliye önünde basın mensuplarına bir açıklama yaptı.

Hakkında verilen karar uyarınca kendiliÄŸinden adliyeye geldiÄŸini belirten DoÄŸan, “Biraz sonra iÅŸlemler tamamlanacak ve ben Silivri Kampüsündeki görev yerime koÅŸarak gideceÄŸim” dedi.

DoÄŸan, daha önce davayla ilgili fikirlerini kamuoyuyla paylaÅŸtığını hatırlatarak, şöyle konuÅŸtu: “Davanın meÅŸru zemini kalmamıştı, çünkü davanın zemini sayılan 11 CD’nin bir çete tarafından imal edildiÄŸi, üretildiÄŸi birçok kanıtlarıyla ortaya konulmuÅŸtu. Bu haliyle 16 Aralıkta duruÅŸmada kimlik tespitine baÅŸlandı. Sıra bana geldiÄŸinde söylediÄŸim söz ÅŸu oldu: ’Sayın BaÅŸkan, bu dava Türk ulusuna çok pahalıya mal oluyor. Bu davada 196 sanık var, bu 196 sanığın 148 adedi hiç seminere iÅŸtirak etmemiÅŸ, sadece ve sadece dijital verilerde, imzasız dijital verilerde.. Ne kuru imza var, ne dijital imza var. Ä°simleri geçtiÄŸi için burada sanık sıfatındalar. Biz davanın temelini oluÅŸturan 11 nolu CD’nin sahte olduÄŸunu kanıtlamaya hazırız. Lütfen evvela bunu konuÅŸalım, bu tartışılsın ve görevlerinden, yabancı ülkelerden koÅŸup buraya gelmiÅŸ arkadaÅŸlar bu ÅŸekilde serbest kalsın. Geriye 48 arkadaÅŸ kalıyor bu seminere iÅŸtirak eden. Seminere iÅŸtirak eden arkadaÅŸlar, ben ordu komutanıydım, benim emrime uyarak buraya geldiler. EÄŸer seminerde bir suç isnadı varsa o doÄŸrudan bana yöneltilmelidir.

ArkadaÅŸlarıma hiç bir suç isnadı olamaz. Çünkü benim emir komutama, emrime uymak zorundaydılar.” Bunun dikkate alınmadığını, duruÅŸmaların, kimlik tespitlerinin devam ettiÄŸini anlatan Çetin DoÄŸan, bu arada sahte belgeler üretildiÄŸini ve dosyaya delil eklemeleri yapıldığını savundu. DoÄŸan, delil ekleme iÅŸinin aceleyle yapıldığını bunun sonucunda da çok büyük yanlışlıklar yapıldığını öne sürerek, bunların da belgelerde yanlışlıklar yapılması sonucu doÄŸurduÄŸunu anlattı. Çetin DoÄŸan, Balyoz’un birinci aÅŸamasında “sözüm ona emekli bir asker”in bir gazeteciye teslim ettiÄŸi belgelerdeki yanlışlık ve zaman çeliÅŸkilerinden daha fazlasının eklenen bu belgelerde görüldüğünü iddia ederek, “Nasıl görüyoruz? Evvela ÅŸunu söyleyelim, belgeler çuvallarla çıkarıldı, yaÅŸ imza, ıslak imza var diye ortalığa yeni bir bilgi kirliÄŸi kampanyası açıldı.” Basın mensuplarına içinde tutarsızlıklar olduÄŸunu savunduÄŸu belgeleri gösteren DoÄŸan, bunlardan örnekler de verdi.

-“SÄ°LAHLI KUVVETLERDE ÃœST DÃœZEYDE YANLIÅž YAPTIRMAZLAR”-

Bir basın mensubunun “Peki Gölcük’teki belgeleri birileri mi koydu oraya, nasıl oldu?” ÅŸeklindeki sorusu üzerine, DoÄŸan ÅŸunları söyledi: “Maalesef ÅŸu bir gerçek ki, Silahlı Kuvvetlerde çok alt düzeyde yanlış..

Çünkü üst düzeyde böyle yanlışlıklar yaptırmazlar ama alt kademede iÅŸi bilemeyen, fakat oraya buraya taşıyan, aynen Kayseri’de olduÄŸu gibi, Kayseri’de kurulan komplo gibi adamlar bulmuÅŸlar. Uzmandır, ÅŸudur budur. Ve buraya konmuÅŸ. KonduÄŸu yer de herkesin bildiÄŸi, zaten kozmik oda deÄŸil, gizli bir alan deÄŸil. Herkesin bildiÄŸi çöplük, evrak çöplüğü. Yanlış bir ÅŸey. Yer yok ondan, o benim sorumluluÄŸum deÄŸil. Oraya konmuÅŸ ama konan CD’de bunlar var. Konan, hard disk diyorlar. Evet gerçekten de hard disk bulmuÅŸlar ama bilirkiÅŸi raporu var. Hard disk, orada bulunan bir bilgisayarın hard diski. DolduÄŸu için arÅŸive kaldırılıyor. Oradan bir el alıyor, bunu dışarı çıkartıyor ve yeniden dolduruluyor. Nasıl anlıyoruz; bir bilgisayarın hard diskini alıp baÅŸka bir bilgisayarda doldurursanız doÄŸrudan doÄŸruya sizi ele verir. Çünkü mac deÄŸeri farklı çıkar. O bilgisayarın mac deÄŸeri çıkmamıştır. Bu konuda Donanma Komutanlığı’nın kesin bir bilirkiÅŸi raporu vardır. Tamamen sahte.” Hakim ve savcıların bir zırha büründüklerini, koruma altına alındıklarını savunan DoÄŸan, 11. Ağır Ceza Mahkemesine itiraz dilekçesi vereceklerini ve hukuki yolu takip edeceklerini kaydederek, ÅŸunları söyledi: “Ondan sonra yapacağımız ÅŸey, aldığımız cevaba göre, ’sözün, adaletin bittiÄŸi yerdir’ diyerek, artık avukatlarımızın cübbelerini çıkarmalarını isteyeceÄŸiz. Ä°stifa etmelerini isteyeceÄŸiz. Bizler de 14 Martta baÅŸlayacak davada savunma yapmayacağız. Ne yapacağız? Ben bundan sonra halkımı kendime muhatap olarak alacağım, manifesto hazırlayacağım. Ä°ddianameyi ben hazırlayacağım. Neler yapıldığını, bu davayla ilgili ne çirkinlikler olduÄŸunu ortaya koyacağım. Bu davanın kaç sene evvel baÅŸladığını söyleyeceÄŸim.” Çetin DoÄŸan, “Yanlışlıklar içindeler. Ä°nsan kahretmekten baÅŸka bir ÅŸey diyemiyor. Sayın baÅŸbakan bir vesileyle, ’müfteriler kendi iddialarını ispat etmek zorundadır’ demiÅŸti. Biz böyle bir beklenti lüksüne sahip olmadığımızı, daha davanın ilk aÅŸamasında gördük ve onun için iddianamelerde delil diye saydıklarını biz çürüttük. Onlar irdelemediler. Ä°rdelemediklerini nasıl görüyoruz? Ä°lgili kurumlara yazdıkları yazılarda aldıkları cevapları emanete koymuÅŸlar, hasır altı etmiÅŸler” dedi.

-“ÖLÃœNCEYE KADAR DEVAM”-

Hastalanmasıyla ilgili iddialara da yanıt veren DoÄŸan, sözlerini şöyle noktaladı: “Yok efendim, 38-40 derece ateÅŸim olsa, en ağır bir hastalık içinde olsam bile artık hastane yok. Davaya ölünceye kadar devam edeceÄŸim. GATA’da yatanları yakından biliyorum ve gerçek durumları. Lütfen inanın. Ergin Saygun PaÅŸa kalp krizi geçirdi, stent takıldı. Burada gelen arkadaÅŸlar öyle. Bundan sonra dimdik ayaktalar. Bu karardan sonra ayaÄŸa kalkarak Harbiye Marşı’nı okumuÅŸ, kendilerini Türk halkına adamış insanlar. Öyle bir kiÅŸi, bir eski asker ne demiÅŸ: ’KiÅŸi bir kez ölür, ölümsüzlüklere doÄŸru. Öl be…’ Fazıl Hüsnü DaÄŸlarca, piyade yarbaylıktan emeklidir…’Sen yanmasan, ben yanmasam nasıl çıkar karanlık aydınlığa’, ben yanayım, yeter ki bir mum olayım halkımızın aydınlanmasına.” Alıntı : Milliyet

Etiketler: , , , , , , , , ,
Yorum Yapın

Yorum yapılmamış »

Hiç Yorum Yok.

RSS feed for comments on this post. TrackBack URL

Yorum Yapın