Reklamlar Yazar MuSsSo Tarih 29 Temmuz 2011
 Yorgunluk ve sebepleri nelerdir?

Yorgunluk ve sebepleri nelerdir?

Yorgunluk ve sebepleri nelerdir?

Bağışıklık sistemi üzerinde kolostrumun etkisini biliyor musunuz?

HABERTURK.COM SAÄžLIK HABERLERÄ° SERVÄ°SÄ°

Sağlıklı bir yaşam bağışıklık siteminin düzgün çalışmasına bağlı. Düzgün çalışan bağışıklık sistemi sağlıklı bir yaşam demektir. Bizler farkında olmadan düzgün işleyen bağışıklık sistemi sayesinde kendimizi mutlu ve enerjik hissederiz. Daha güzel bir uyku alır, sabah sağlıklı kalkarız. Gün içinde işyerimizde daha verimli çalışır, geri kalan zamanımızda sosyal hayatımızı daha renkli yaşarız. Güvendiğimiz ve her an görev başında olan bağışıklığımız bazen bizim, bazende bizim elimizde olmayan sebeblerle savunma gücünü kaybettiğinde onun değerini anlar, düştüğümüz durum karşısında bağışıklığımızın bir an önce bu durumdan bizi kurtarmasını bekleriz. Peki bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için ne yapmak gerekir?

Dahiliye Uzmanı Dr. Sinan Tavazar bağışıklık sistemi için ÅŸunları söyledi: “YediÄŸimiz gıdalar, içtiÄŸimiz içecekler besin ihtiyacımızı karşıladıkları gibi bağışıklığımızın düzgün çalışması için gerekli maddeleride içerirler. Ancak yaÅŸan içinde yaÅŸadığımız ortamda sık sık aşırı yorgunluk, uykusuzluk, deÄŸiÅŸen mevsim ÅŸartları  ve saÄŸlıksız gıdalar yüzünden bizim savunma dostumuz bağışıklık gücünü kaybeder. Güçsüz kalmış ve zayıflamış bağışıklığımız kimi zaman ateÅŸli bir enfeksiyon ile karşı karşıya bulur kendini  hem güçsüz hemde yorgun. Kimi zamanda yıllar içinde geliÅŸen romatizmal  rahatsızlıklar, kalp damar hastalıkları, geçmeyen  cilt yaraları, kanser gibi hastalıklarla bırakıverir bizi.  Toksik ajanlar, güneÅŸ ışınları, ultraviyole dalgaları, tarım  alanları ve meyvecilikte kullanılan kimyasal ajanlar sanayi ortamında soluduÄŸumuz hava bağışıklık sistemimize dolaylı olarak zarar verir. öyleki böyle ortamlarda yaÅŸayan annelerin  sütünde ağır metaller emzirdikleri bebeklerin dışkısında saptanmaktadır.”

DOÄžUM SONRASI KRÄ°TÄ°K Ä°LK 36 SAAT
“YenidoÄŸanın bağışıklık sistemi geliÅŸmemiÅŸ ve dış ortamdaki milyonlarca mikroorganizmaya karşı savunmasızdır” diyen Dr. Sinan Tavazar şöyle devam etti: “DoÄŸuma hazırlanan meme içerisinde oluÅŸmaya baÅŸlayan bağışıklık faktörleri doÄŸum sonrası ilk 36 saatte kolostrum dediÄŸimiz cansütü yapısındadır. Bu cansütü yenidoÄŸan canlının hem ilk  gıdası hemde ilk aşısıdır. Böylece  yeni doÄŸana pasif bağışıklık transferi gerçekleÅŸtirilmiÅŸ olur. Vucudumaza giren mikroplar hastalığın çeÅŸidine göre belli bir organa yerleÅŸirler.Hızla çoÄŸalarak daha çok çoÄŸalmak için bazı zararlı maddeler üretirler. Biz bunlara toksin diyoruz. Bazı infeksiyonlar bu toksinlerin hastalık oluÅŸmadan yok edilmesi hayati önemi vardır. Ä°ÅŸte bu toksinlerin etksiz hale getirilmesi için kolostrum içeriÄŸinde fazla miktara bulunan antikorlar yine iÅŸ başındadır. Buna doÄŸal pasif bağışıklık denir.”

BAÄžIÅžIKLIK SÄ°STEMÄ° ASKER GÄ°BÄ°
Bağışıklık sistemimizin her bir parçasının vücut savunmasında bekleyen askerler gibi olduÄŸunu ifade eden Dr. Tavazar, “SaÄŸlıklı iÅŸleyen bir bağışıklık sistemi hücreleri  gerektiÄŸinde derhal mücadeleye baÅŸlamak için  hazır bir konumda bekler. YoÄŸun olarak da dış ortamdan giriÅŸ yapabilecek mikroorganizmaların giriÅŸ kapsında adeta kışlalar oluÅŸtururlar. Bademciklerimiz birer lenf organıdır. Adeta bağışılık sistemimizin kışlaları gibi. Cildimiz mikroorganizmaların giriÅŸi için bir kapı olarak düşünülebilir. Ancak saÄŸlıklı bir cilt bağışıklık sistemimizle o kadar güzel donatılmıştırki mikroorganizmaların geçiÅŸine izin vermez. Vücudumuzda bağışıklık ordusunun geliÅŸtiÄŸi organlar  ise kemik iliÄŸi, dalak, timus organlarıdır.

SÄ°GARA VE ALKOL KULLANANLAR DÄ°KKAT
Mikroorganizmalar bir yerden baÅŸka bir yere taşınırlar. Besinler, hayvanlar, içilen sular, günlük ihtiyacımızda kullandığımız nesneler (çatal, bıçak, lavabo muslukları vs)  buna aracılık ederler.  Mikrooragnizmayı  kendisi taşıdığı halde hastalık belirtileri göstermeden etrafa bulaÅŸtıranlar insanlar da vardır. Sigara içenler, alkol kullanan insanlar, damar yolundan ilaç alan insanlar, bir nedenden dolayı dalağı alınan insanlar,  dengesiz beslenen, aşırı yorgun insanların vücutlarında daha fazla miktarda hastalık yapıcı mikroorganizma taşımaya yatkındırlar. Biz bunlara portör (taşıyıcı) diyoruz” ÅŸeklinde konuÅŸtu.

AÅžILAMA
Dr. Tavazar açıklamasına ÅŸu ÅŸekilde devam etti: “Bazı mikrooragnizmlar ilk karşılaÅŸmada bile birdaha karşılaÅŸma olasığı bırakmayacak kadar ağır seyreder. Sonuçta hastalığın geçirilmesiyle doÄŸal aktif bağışıklık saÄŸlanmış olur. Ya da hastalık yapıcı özelliÄŸi yok edilmiÅŸ mikroorganizmalar ile bağışıklık sistemi tanıştırılarak aktif bağışıklık saÄŸlanmış olur. Biz buna aşılama diyoruz.”

ALTERNATÄ°F BAÄžIÅžIKLIK
Dr. Tavazar, ÅŸunları da sözlerine ekledi: “Belirli hastalıkları yok edebilme ve her çocuÄŸa ulaÅŸan sürekli bir aşılama programı yapabilme ÅŸu andaki aşılar ve ulaÅŸtırma teknolojisi ile mümkün deÄŸildir. Sadece koruyuculuk cevabını düzelten deÄŸil, aşı ÅŸemalarını basitleÅŸtirecek yeni aşılara yada yeni formüllere ihtiyaç  vardır. Ä°deal olan hayatın erken döneminde ağızdan alınabilen, bir çok infeksiyona karşı hayat boyu koruyuculuk saÄŸlayan, tek ya da sadece bir iki doz olarak ve ÅŸimdilerden daha az yan etkili daha ısıya dayanıklı aşılardır. Bu imrenilecek hedeflere  ulaÅŸmak onyıllar alabilir. Birey olarak ise saÄŸlıklı kalabilmek ve infeksiyonlara  karşı savunmasız bir vücüd direnci ile karşı karşıya kalmamak için kolostrum kullanmak bir adım önde olmayı saÄŸlamak için ideal  görünmektedir. İçerdiÄŸi immnüglobulinler mide barsak sisteminde mikroorganizmaların kendisini baÄŸladığı gibi toksinlerinide nötralize etmektedir. Özellikle yaz mevsimi ile birlikte artan besin zehirlenmesi ve gastroenteritlerde doÄŸal bir alternatif bağışıklık saÄŸlamaktadır.”

Etiketler: , ,
Yorum Yapın

Yorum yapılmamış »

Hiç Yorum Yok.

RSS feed for comments on this post. TrackBack URL

Yorum Yapın