Reklamlar Yazar Yazar Tarih 06 Åžubat 2011


Hıncal Uluçtan Şok Sözler

Hıncal Uluç’un Defne Joy yazısı sanal dünyada kıyamet koparttı
Hıncal Uluç’un Defne Joy Foster’in ölümü ile ilgili yazısı sosyal paylaşım sitelerinde büyük tartışma yarattı.


Hıncal Uluçun Defne Joy yazısı sanal dünyada kıyamet koparttı

Foster’ın bir gecelik macera için kocasını aldatırken öldüğünü öne süren Uluç, yazısını “Defne’nin ölümü tipik bir ‘Su testisi, su yolunda kırıldı’ olayıdır” cümlesiyle noktaladı. Bu satırlar, özellikle sosyal paylaşım sitelerinde büyük tartışma yarattı.

Ayşe Özyılmazel: Bu yazı değil, bu resmen kötülük. Bir yazı okudum, kanım dondu, bu kadarı fazla, çok fazla!

Tuba Ünsal: Su testisi su yolunda değil, kafanda kırılsın.

Metin Arolat: DemiÅŸ ki “Kim olduÄŸunu bile bilmem, yanımdan geçse tanımam”. Yine de kalemini saplamış “su testisi su yolunda kırılır” diye. KeÅŸke tanısaydın, keÅŸke… O zaman o kalemi kalbine saplar, yine de yazmazdın. Birileri onun cenazesinde “Onu nasıl bilirdiniz” diye soracak. “Acımasızdı, kötü kalpliydi” diye haykıracağım o zaman. Bunlar, Defne’mi bir kez daha öldürdüler.

Sevim Gözay: ÇocuÄŸu, karısı, sevgilisi, aÅŸkı, seksi olmayan adamın “hıncı” bu kadar zehirli olabiliyor iÅŸte.
Işın Karaca: Kağıda dokunan kalem, kibritten daha çok yangın çıkarır. Empati yapayım diyorum, hiçbir yere sığmıyorsun.

ArmaÄŸan ÇaÄŸlayan: Vicdanın sesi olayım derken, vicdansızlığın sesi olmak! TuÄŸba Özerk: Ben Hıncal Uluç’un insan olabilme ihtimalini sevdim…

Pınar Altuğ: E Hıncal yuh ama! Pes, ben ne diyeyim sana!

Biricik Suden: Fuları biraz gevşetelim, beyine oksijen gitsin. HINCını ALa ala bitiremedi hayattan. İnsanları kötülemek, hatalarını çıkarmak neye iyi geliyor? Başkasına namussuz demek sizi namuslu yaptı mı bari?

Tuba Özerk: Ben Hıncal Uluç’un insan olabilme ihtimalini sevdim…

Ä°ÅŸte Hıncal Uluç’a sanal alemden yaÄŸan tepkiler

‘Kimse Defne’yi azize ilan etmesin!’
Hıncal Uluç, Defne Joy Foster’ın ardından tartışılacak bir yazı kaleme aldı. “Su testisi su yolunda kırıldı” diyen Uluç’a Radikal Yazarı Evrim Sümer, “Uluç aile danışmanlığına mı soyundu ne!” diyerek cevap verdi.

Sabah yazarı Hıncal Uluç, kendisini Defne Joy Foster’ın eÅŸinin yerine koydu ve uç sorular sordu.

Uluç’un köşe yazısı şöyle:

Bu nasıl bir mahalle baskısıdır?..

Perşembe sabahı, evde kahvemi içip gazetemi okurken, Fatoş geldi. Evdeki yardımcım..

“Hıncal Bey haberiniz var mı, Defne Joy ölmüş.. Evinde ölü bulmuÅŸlar” dedi..

Defne Joy’la tanışmayız. Televizyon izleyen biri olmadığım için, sokakta yanımdan geçse tanımam.. Ama hele son zamanlardaki ününü hemen her gün gazetelerin magazin sayfalarında okuyorum. Acun’un, her programı olay olan, bence günümüzün 1 nolu yapımcısı Acun’un son yarışması “Yok Böyle Dans”ın yıldızlarından.. Yarışmayı kazanacağını kimse tahmin etmiyor, ama kimse de elenmesini istemiyor. Öyle sempatik, öyle hayat doluymuÅŸ..

Hatta Sevgili Yüksel (AytuÄŸ) “Acun bu kız elenirse onu sunucu yap, kaybetme” diye öğüt de veriyordu geçen hafta, Yakın Kumanda’da..

İşte ölen, o daha iki gece evvel seyircilerini coşturan hayat dolu kız..

Hemen TV’ye davrandım.. Haberleri izliyorum.. Ekranın başında donup kaldığımı hatırlıyorum..

Arka arkaya ÅŸoklar..

Defne Joy’un ölü bulunduÄŸu yer kendi evi deÄŸil. Bir bekar erkeÄŸin evi..

Bekar erkek, benim küçük kuzenim, Sanem’in kardeÅŸi Kerem..

Beni donduran, Defne’nin ölü bulunduÄŸu evin önünde canlı yayın yapan NTV habercisinin sözlerinden biri oldu.

“Defne Joy Foster’in kocası Ä°lker Yasin Solmaz, az önce buraya geldi. Çok üzgün görünüyordu..”

İşte o an, orda kalakaldım.

O çarşamba sabahı, dünyada yerinde olmayı istemeyeceğim bir tek kişi vardı.. İlker Yasin Solmaz..

Düşünebiliyor musunuz?..

Sabaha karşı telefonunuz çalıyor ve haber veriyorlar.

“EÅŸiniz öldü. Gelin cenazeyi alın..”

“Nerde, nasıl, ne zaman?..”

“Sabaha karşı bir bekar evinde ölü bulundu. Polis soruÅŸturuyor..”

Ne hale gelirsiniz?.. Ne düşünürsüz?..

Ne olursunuz?..

Dün sabah gazeteme baktım..

Tonla haber, tonla yazı.. Defne üzerine.. Ölen Defne’nin dramı üzerine..

Ama asıl ölü, hem de “YaÅŸayan Ölü” Ä°lker Yasin Solmaz’la ilgili tek satır yok.. Asıl trajediyi yaÅŸayan adamın adı geçmiyor nerdeyse, haberler ve yorumlarda..

İnsanlık ölmüş sanki..

Defne öldü.. Onun için her şey bitti..

Ama bu genç adam yaşayacak.. 18 aylık bebeği ile yaşayacak..

Yarın o bebek aklını başına toplayacak yaÅŸa geldiÄŸinde “Baba bana annemi anlat” diyecek?..

Ne anlatacak Ä°lker Yasin?.

Gencecik, hayat dolu karısı, 18 aylık bebeğinin annesi beklenmedik şekilde ölmüş.. Ona mı ağlayacak İlker Yasin.. Yoksa bir bekar evinde, sabaha karşı kanında tonla alkolle ölü bulunmuş, ona mı çıldıracak?..

Empati, mempati.. Hadi kendinizi Ä°lker Yasin’in yerine koyun dostlarım..

“Acun yarışmayı durdursun.. Kupayı da Defne’nin 18 aylık bebeÄŸine versin” diye hamasi bir tavsiyede bulunan Sevgili Yüksel’e sorum var..

Defne senin eÅŸin olsaydı, dikkat et, sadece “Olsaydı” diyorum.. O “Mesela” yı okurken bile ne hale geldiÄŸini tahmin ettiÄŸim için.. “Defne senin karın olsaydı, gene bu yazıyı yazar mıydın..”

Kerem’in adını duyunca, Gökmen Özdemir’i aradım, Vatan’dan.. Arkadaşı..

“Sor bakalım kerataya, evli barklı ve çocuklu kadını niye götürmüş evine” dedim. “Sordum bile aÄŸbi” dedi, Gökmen.. “Vallahi daha o gece tanıştık. Ä°kimizin de kafası iyiydi. Gittik iÅŸte” demiÅŸ, Kerem..

Defne’yi nerdeyse “Azize” ilan eden AyÅŸe kardeÅŸim..

Ä°ÅŸte anlatmak istediÄŸim bu..

Bizim zamanımızda Aşka düşülürdü.. Falling in love..

Daha tanıştığın gece, eve, yatağa koşmanın adı da love.. Ama onun fiili başka.. Aşk Yapmak.. Making love..

Benim aşka düşmeye saygım var.. Ama aşk yapmaya yok..

İnsan evliyken de âşık olabilir. Evli birine de âşık olabilir.. Gönül ferman dinlemez, demiş eskiler.. Durup dururken dememişler.. Yüzlerce yıllık deneyim..

Gönül ferman dinlemez tamam ama, 18 aylık bebeği olan evli genç kadın da, daha o gece tanıştığı erkeğin evine koşmaz..

Bunu bana kimse kabul ettiremez. Ben mahalle baskısından da korkmam. Kafamı kesseler düşündüğümü söylerim..

Defne boşanma kararı almış mı?. Mahkemeye baş vurmuş mu?. Evini ayırmış mı?. Ayrı mı yaşıyor eşinden, bebeğinden..

Bilmiyorum.. O konuda satır okumadım, ne öncesinde magazin sayfalarında. Ne de ölümü sonrası haberlerde ve yorumlarda..

Yani..

Ortada çok açık, çok seçik bir “Ä°hanet” var.. Hem de aÅŸk aldatması bile deÄŸil. Bir gecelik macera/ One night stand için, aldatılan bir koca ve unutulan bir bebek..

Ölmüş.. Allah rahmet eylesin..

Ama böyle bir insana, öldü diye saygı duymamı kimse benden beklemesin..

Kimse de, onu Azize ilan ederek, gençliÄŸin önüne “Rol model” diye koymaya kalkmasın..

Defne Joy Foster’in ölüm sebebi bilinmiyor..

Astım hastasıymış. Fena halde sarhoşmuş. Bilinen o.. Alkol mü?. Son zamanlarda zararı bilimsel araştırmalara konu olan, bir nevi doping, enerji içeceklerinin aşırı kullanılması mı?. Uyuşturucu mu?. 10 gün içinde Adli Tıp gerçeği açıklayacakmış.. Öğreneceğiz.

Ama benim görüşüm değişmeyecek.

Defne’nin ölümü tipik bir “Su testisi, su yolunda kırıldı” olayıdır!..
Alıntı : Milliyet

Etiketler: , , , , , , , , ,
Yorum Yapın

Yorum yapılmamış »

Hiç Yorum Yok.

RSS feed for comments on this post. TrackBack URL

Yorum Yapın