İlk Gece
Aman aceleye getirme!" uyarısı, yüzde doksan dokuz
kulak ardı edilecektir. Nice zamandır hayalini kurup dört gözle
beklediğiniz bu işi gerçekleştirmek için acele etmenizden doğal
bir şey olamaz. Sizi kaygılandıran noktaları bir an önce
çözümleyip geride bırakmayı istemek de doğaldır. Kaç zamandır
kafanızı kurcalayan "acaba"lara bir an önce çözüm bulmak için
sabırsızlanmaktan daha doğal bir şey de olamaz.
Kısacası,
ağırdan almak konusundaki tüm uyarı ve kararlara karşın
duyduğunuz kaygı, merak ve heyecan büyük bir olasılıkla sizi
evliliğin ilk cinsel birleşmesinde aceleci olmaya itecektir.
Sonucun nasıl çıkacağı önceden kestirilemez. Belki hiç pürüz
çıkmadan doyuma ulaşacaksınız, belki de çeşitli pürüzlerle
karşılaşacaksınız.
Kadının ilk cinsel birleşmeye (koitus) karşı duyduğu tipik,
yaygın tepki bir düş kırıklığıdır: "Bunca lafını duyduğum şeyin
olup olacağı bu muymuş?" Bu kadın ilk cinsel birleşmesinde büyük
bir olasılıkla orgazm olmayacaktır. Erkeğin tipik tepkisi,çok
çabuk orgazm olarak erken boşalmaktır (zamansız eja-külasyon).
Gene tipik olarak, hem kadın hem de erkek büyük bir ihtimalle,
kendilerinde bir eksiklik olduğuna inanarak suçluluk duygusuna
kapılacaklardır ki bu tamamen yersizdir.
Ne var ki burada bir ayrıma parmak basmak gerek: aynı sorunlar
evlilik ilerlediği halde düzelmiyor, sürüp gidiyorsa o zaman
eşlerin cinsel yaşantısında gerçek bir aksaklık var demektir.
Yürümeye yeni başlamış bir çocuğu ele alalım. Adımları
sarsaktır, sendeler, düşer, kalkar gene sendeler, üzülür, gene
dener. Ve sonunda yürümeyi başarır. Gelgelelim aynı çocuk üç,
dört yaşında hâlâ bir yaşındaki gibi "sendeliyorsa", durum
değişir.
Yeni evlenen çiftlerin çoğunluğu birbirlerine alışmamışlardır,
alışmaları gerekir. Birbirlerinin neyi sevip sevmediklerini,
vücutlarının ritmini öğrenmeleri gerekir. Dans etmeye de benzer
iki vücudun birbirine uymayı öğrenmesi, ilk birleşmede eşlerin
ikisinin de güvensiz olması doğaldır. Bu güvensizliğin doğal
olduğunu bilirseniz gerginliğiniz, korkularınız azalabilir ki bu
da çok önemlidir. Çünkü bir kez, "Eyvah, bir bozukluk var," diye
korkuya kapıldınız mı gerçek bozuklukların baş göstereceğinden
emin olabilirsiniz.
Kadın bundan önce hiç cinsel birleşmede bulunmamışsa, onun
bakireliğinin sona erecek olması nedeniyle hem kendinin hem de
eşinin kaygı duymaları ve gerilim içinde olmaları da olağandır.
Kadının gerginliği çoğunlukla vajina girişindeki kasları
büsbütün sıkıp büzer. Sinirlerimiz gerilince boyun, boğaz, omuz
kaslarımız sıkışmaz mı? Bu da böyle bir sıkışmadır işte. Kimi
zaman gerginliğimizi fark edebilirsek kaslarımızı kendi
kendimize, bilinçli olarak gevşetebiliriz. Kimi zaman da
kaslarımıza söz geçiremeyiz.
"İlk gece"de cinsel birleşme sırasında gelinin geleneksel olarak
çektiği can acısının başlıca nedeni vajina girişindeki kasların
aşırı sıkışıp gerilmesidir. Vajinaya giriş (penetrasyon) yapmaya
çalışan erkek cinsel organı penis bu işi gerçekleştirebilmek
için vajina girişini zorladıkça kadın can acısı duyacaktır, işte
bu kasları kadın bilinçli olarak, bir dereceye kadar gevşetip
gevşek tutabilir. Başarılı bir ilk gece yaşamak isteyen
kadınlar, evlenmeden önce bu kasları büzüp gevşeterek alıştırma
yapmalıdırlar, ilk birleşmenin heyecanı sırasında bu
alıştırmaları hatırlayıp uygulayabilirlerse ilk penetrasyon
sırasında daha az can acısı duyacaklardır.
Kadının aşırı gerginliğini önlemek için yapılabilecek olan başka
bir şey de kızlık zarı (himen) konusundaki masalları açıklığa
kavuşturmaktır.
Gerçekte kızlık zarı vajina girişini ancak kısmen kapayan,
oldukça ince bir zardır. Tümden kapalı olması imkânsızdır, hiç
değilse âdet kanı oradan akacaktır. Kızlık zarı aralığı kiminde
çok küçük, kiminde nispeten geniş olur. Kimi kızlık zarı oldukça
kalın, kimisi ipinceciktir. Ne var ki kızlık zarı elastik bir
dokuda olduğu için zardaki aralık, kas gevşetmesi ile ya da
penisin zorlamasıyla genişleyebilir. Aralık, penisin
zorlamasıyla genişlerse, bu durum biraz kanamaya ve geçici bir
ağrıya neden olur, ama vajinanın kendisi herhangi bir zarar
görmez.
Âdet sırasında tampon kullanan genç kızlarda zar gevşemeye
alışmıştır.
Buna rağmen genç kız, ilk birleşmede çocukluktan kalan "iyi bir
kız" olma isteği nedeniyle kendini bilinçsiz olarak gerebilir.
Biz dönelim ilk geceye. Kaslarını kendi kontrol etmeyen kadının
ilk birleşme sırasındaki heyecan arasında iyice gerginleşmesi
doğaldır. Üstelik normal olarak cinsel heyecanlanma sırasında
vajinanın iç duvarlarının sızdırdığı kayganlaştırıcı,
nemlendirici salgılar da bu gerginlik yüzünden iyice
kıtlaşacaktır. Bu yüzden kızlık zarı, normalde olduğundan çok
daha kalın ve gergin duracaktır.
Bu da erkeğin penetrasyonu gerçekleştirebilmek için aşırı güç ve
baskı kullanmasını gerektirecektir. Böyle bir durum eşlerin
ikisi için de ürkütücü bir durumdur! Kadın saldırıya uğramış
gibi olurken erkek üstüne düşeni başarabilmek uğruna sevdiği
kadına ıstırap vermek zorunda kalarak dehşete kapılabilir.
Birleşmeye biraz ara vermek, konuşmak, dinlenmek, birbirinizi
yüreklendirmek kimi durumlarda başarıyı kolaylaştırabilir. Biraz
krem kullanmak da yarar sağlayabilir. Bu arada erkeğin kaygı ve
sinir gerinliği yüzünden tam erekslyon (penisin dikleşip
sertleşmesi) olmaması ilk gecelerde sık sık rastlanan bir
durumdur. Bu erkeği müthiş sıkar ve üzer, çünkü bu konu güven ve
gururunun kökeni olan erkekliğiyle ilgilidir. Erkekliğinin
sıfıra indiğini hisseder. Ama paniğe ve iktidarsızlık duygusuna
kapılmamak için bilinçli çaba harcaması şarttır. Yoksa duygusal
ve cinsel yönden soğuklaşıp uzaklaşabilir.
Eşlerin ilk birleşmeler sırasında düşebilecekleri en ciddi
yanılgı herhangi bir nedenle soğukluğa kapılıp duygusal yönden
birbirlerinden uzaklaşmaktır. Böyle bir tutum, kişinin kendi
kendini ve karşısındakini suçlamasına yol açar. Gerginliği
artınr ve yeni başarısızlıklara yol hazırlar. Böyle bir durumda
kişinin kendi kabuğuna çekilmesi de yanlıştır. Sevgi, anlayış ve
hoşgörüye her zamandan çok ihtiyaç vardır.
Sımsıkı sarılışmak. Öpüşmek. Okşamak. Sevmek. Tatlı,
yüreklendirici, umutlandırıcı sözler fısıldamak, yapılması
gerekenler bunlardır. Sizin kişisel olarak yapmanız gereken ilk
ve başlıca şey de şunu hatırlamaktır: Bu ilk sevişme yalnızca
bir başlangıçtır ve önsözdür, asıl öykü daha sonra gelecektir.
|