FIKRALAR
OROSPU ÇOCUĞU
Bir rahibe günah çıkartmak için bir rahibin yanına gider.
Rahibe;
"Benim hayatımda bir erkek var ama orospu çocuğunun teki" der.
Rahip sorar:
"Neden ona orospu çocuğu diyorsun. " Rahibe:
"Çünkü o benim yanağımı okşayıp beni öpüyor." der.
Rahip rahibenin yanağını okşayıp, öper ve sorar:
"Böyle mi? "
"Evet" der rahibe. Rahip der ki:
"Bu ona orospu çocuğu demeni gerektirmez." Rahibe:
Ama o benim elbiselerimi çıkartıp vücudumu da okşayıp, öpüyor.
Rahip önce rahibenin elbiselerini, sonra da kendi elbiselerini
çıkartır ve çırılçıplak kaldıktan sonra bir süre sevişirler
sonra rahip yeniden sorar:
"Böyle mi?"
"Evet" der rahibe.
Rahip yine "bu da ona orospu çocuğu demeni gerektirmez" der.
Rahibe der ki:
"Ama o seviştikten sonra beni bir güzel sikiyor."
Rahip bunun üstüne rahibenin bacaklarının arasına girer ve
rahibeyi bir güzel siktikten sonra sorar:
"Böyle mi?" deyince,
Rahibe yeniden "evet" der.
Rahip bu da ona "orospu çocuğu" demen için yeterli sebep değil.
Rahibe bu sefer bağırır:
Ama o Aids' liymis. Rahip:
"Vay orospu çocuğu"
PEÇETE
Adamın biri eczaneye girmiş ve bir kutu prezervatif istemiş.
Eczacı kadın adama:
"Hangi boy olsun?" diye sorunca adam:
"Bilmem ki" demiş. Bunun üzerine Eczacı kadın adamın fermuarını
indirmiş ve külotunun içinden sikini dışarı çıkarıp eliyle
sapından kavramış ve bir süre yoklamış. Sonra da kalfaya:
"Oğlum, bir kutu orta boy prezervatif getir" demiş. Bir süre
sonra başka bir adam gelmiş ve bir kutu prezervatif istemiş.
Eczacı kadın o adama da:
"Hangi boy olsun?" diye sorunca adam:
"Bilmem ki" demiş. Bunun üzerine Eczacı kadın o adamın da
fermuarını indirmiş ve külotunun içinden sikini dışarı çıkarıp
eliyle sapından kavramış ve bir süre yoklamış. Sonra da kalfaya:
"Oğlum hemen bir kutu büyük boy prezervatif getir" demiş.
Bunları gören karşı bakkalın çırağı hemen soluğu eczanede almış
ve bir kutu prezervatif istemiş. Eczacı kadın bakkalın çırağına
da diğerlerine sorduğu gibi:
"Hangi boy olsun?" demiş. Bakkalın çırağı:
"Bilmem ki" diye cevap verince eczacı kadın bakkal çırağının
fermuarını açar, sonra da elini külotunun içine sokarak sikini
dışarı çıkarır ve eliyle sapından kavrayarak yukarıdan aşağıya
güzel bir yoklar ve sıvazlar. Sonra da kalfaya seslenir:
"Oğlum hemen peçete getir, akacak".
SIRAYLA GEL
Karlı bir kış günü genç bir adam dağda mahsur kalmış. Soğuktan
ve açlıktan ölmek üzereyken bir ışık görmüş, ışık bir evden
geliyormuş. Adam evin kapısını çalmış. Kapıyı orta yaşlarda çok
güzel bir kadın açmış. Adam "açım, susuzum" falan deyince, kadın
adamı içeri almış karnını doyurmuş. Daha sonra kadın iki kızını
çağırmış, adama tanıtmış. "Bak bu büyük kızım geçen yıl dul
kaldı, bu küçük kızım halen bekar. Biz bu evde üçümüz
yaşarız..." demiş. Adam bir bakmış hepsi birbirinden güzel ama
ayıp olur diye yaklaşmak istememiş. Akşam olunca yatmaya karar
vermişler, ama kadın "fazla yatağımız ve odamız yok, biz
kızlarla beraber yatarız sen de yerde yatarsın" demiş adama...
Adam kabul etmiş ve hepsi aynı odada yatmışlar.... Biraz zaman
geçince adamın cinsel arzuları uyanmış ama "hepsi beraber
uyuyorlar, nasıl olur?" diye sesini çıkaramamış... Biraz daha
zaman geçince, dul kız sayıklamaya başlamış:
Dula gel, dula gel" diye sayıklayınca adam dayanamamış, tabii
hemen çıkmış yatağa ve soluğu dulun bacakları arasında almış.
Dulu siktikten sonra bekar kız konuşmaya başlamış:
"Bolu bırak dara gel, bolu bırak dara gel..." Adam mutlu bir
şekilde bekar kıza yönelmiş ama arada anne yatıyor... Adam bekar
kıza ulaşmak için annelerinin üzerinden geçerken anneleri
sayıklamaya başlamış:
Yanlış yapma, sırayla gel, yanlış yapma sırayla gel...
SİZİN KIZDAN NE HABER?
İki aile varmış ve her iki ailenin de birer kız çocuğu varmış.
Bir gün misafirlikte sohbete başlamışlar;
Eee sizin kızdan ne haber?..
Valla işte ne olsun biliyorsunuz işe girdi geçen sene. Başını
kaşıyacak vakti yok. İlk başlarda geceleri fazla mesai
yapıyordu. Sonra hafta sonları da çalışmaya başladı. Patronu
işini çok iyi yaptığı için onu çok sevmiş her işi ona
veriyormuş. Derken Ankara seyahatleri başladı. Bizimki çanta
sekreter gibi patron nereye o oraya. Sonra Paris seyahatleri
filan en sonunda bu iş böyle olmayacak dediler, patronu ev
tuttu. Deli gibi çalışıyor evladım. Ee, peki sizinki ne alemde?
Valla bizimki orospu oldu, ben sizin kadar güzel
anlatamıyorum...
KAYDIRMAM
Bir kamyoncuyla bir kız evlenecekmiş. Ama kız gerdek gecesinden
çok korkuyormuş. Canının yanacağını düşünerek annesine danışmış.
Annesi de yılların deneyimiyle kızına:,
"Kızım krem sür, kolay olur, canın yanmaz ve böylece kolayca
girer." demiş. Düğün günü olmuş, eğlenilmiş ve arkadaşları
kamyoncuyu gerdek odasına atmışlar. Kamyoncu bir de ne görsün.
Kız korkudan kasıklarından göbeğine her yerine krem sürmüş,
bembeyaz. Kamyoncu, hiç düşünmeden hemen boynundan altın
zincirini çıkarmış ve zinciri sertleşip kalkan sikine dolarken
bir yandan da iştahla kızın amına bakarak şöyle demiş.:
"Yıllardır kamyoncuyum, kaygan yollara nasıl gireceğimi çok iyi
bilirim."
DERTLİ KADIN
Bir adamla çok güzel bir kadın dillere destan bir aşk yaşar ve
evlenirler. Çok mutludurlar ama, ne var ki o kadar istemelerine
rağmen çocukları olmaz. Doktor kontrolünden sonra kadının
doğurmasının imkansız olduğu anlaşılır. Kadın kocasına şöyle
der:
"Kocacım, eğer istersen çocuklarının olması için başka bir
kadınla evlen, çocukların olsun. Biliyorum sen bana olan
aşkından bunu bana söyleyemiyorsun ama, ben hiç üzülmem,
ağlamam, hatta gider sana kız bile isterim." Adam da karısına:
"Boş ver karıcım. Beni bu yaştan sonra kim ister? kim alır ki?"
demiş. Karısı da:
"Yok, olmaz. Kör de, topal da olsa mutlaka bir tane bulursun"
demiş. Adam da bunun üzerine köyün muhtarına gitmiş ve muhtara:
"Muhtar efendi benim böyle böyle bir niyetim var bana uygun biri
var mı?" diye sormuş. Muhtar biraz düşündükten sonra:
"Komşu köyün muhtarının evde kalmış bir kızı var. Kızın tek
kusuru var o da biraz fazla osurur" demiş. Adam da:
"Olsun, önemli değil. Bana çocuk doğursun yeter. Başka hiç bir
şey istemem" demiş. Bunun üzerine Muhtar da:
"Tamam o zaman, yalnız kızın osuruklu olduğunu kimseye söyleme,
utanmasın kız" demiş. Kızı istemişler düğün olmuş sıra gerdeğe
gelmiş. Adam gerdeğe girmeden hemen önce eski karısının yanına
giderek:
"Bak karıcım, bütün bunlar senin yüzünden oldu, ben zaten
istemiyordum sakin ağlayıp üzülme yoksa bende çok üzülürüm"
demiş. Kadın da:
"Tamam kocacım, sen git işine bak. Beni merak etme. Böyle
olmasını zaten ben istedim. Bu yüzden hiç üzülmem, ağlamam"
demiş. Adam gerdeğe girip yeni karısıyla sevişmeye başlamış.
Uzun bir ön sevişmeden sonra adam son hamleyi yapmak için yeni
karısının bacaklarının arasına girmiş ve hedefi bularak
yüklenmiş ve karısının içine girmiş. Zaten normalde de durmadan
osuran olan kız, biraz acıdan biraz zevkten çat çat çat osurmaya
başlamış. Sık osuruk sesleri arasında adamın kulağına ağlama
sesleri gelmiş. Durup dinlemiş, eski karısının ağlama sesleri
geliyor. Hemen işini bitirip eski karısının yanına gitmiş ve
bakmış ki karısı iki gözü iki çeşme ağlıyor. Karısına sitem
ederek:
"Karıcım ne söz vermiştin? Hani ağlamayacaktın. Bak iki gözün
iki çeşme ağlıyorsun" deyince eski karısı bir yandan daha bir
şiddetle ağlamaya başlarken, bir yandan da kocasına dert yanmış:
"Kocacım herif ben senin evlendiğine ağlamıyorum ki. Evlenmeni
isteyen zaten bendim. Ben senin on senelik karındım ama, beni
bir kez bile olsun beni yeni karın gibi şöyle osurtarak çatır
çatır sikmedin, ben ona ağlıyorum."
Aşk şiirlerin Devamini okumak icin tiklayiniz
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
Başlangıca Dön
|