FIKRALAR
BEKTAŞİ FIKRALARI
DAMIZLIK BEKTAŞİ
İkinci Mahmut, Yeniçeri ocağını kaldırdıktan sonra,
Alevi-Bektaşi kesimi üzerinde terör estirmiş, kimilerini
öldürmüş, kimilerini ise sürdürmüştü.İstanbul'da hiçbir Bektaşi
ortaya çıkamaz olmuştu.Padişah bir gün Bahçekapı'dan geçerken
korkmadan, göğsünü gere gere dolaşan bir Bektaşi babası görküş.Adamın
rahat tavırları padişahı etkilemiş.Çağırtılmasını buyurmuş.Baba
gelince şöyle demiş :
-Sizinkilerin tümü bir kıyıya kaçtı, gizlendi.Sen burada yalnız
başına ne dolaşıyorsun?
Baba çekinmeden yanıtlamış :
-Sultanım, onlar gitti, beni damızlık bıraktılar!
DOMUZUN SOFTASI
Bir Ramazan günü köyün mescidine bir yaban domuzu dadandığını
haber vermişler.
Bektaşi hayret içinde sakalını sıvazlayarak :
-Garip şey...Softanın domuzunu çok görmüştüm, ama domuzun
softasını ilk defa işitiyorum, demiş.
DÜNYAYA GÖMLEK YIKAMAYA MI GELDİK ?
Şeker bayramında herkes yeni ve temiz elbiselerini giyip,
birbirleriyle bayramlaştıkları gün, bir fakir Bektaşi dedesi,
üstü başı pis halde Beyazid Cami'nin önünden geçerken, bembeyaz
sarığı, tertemiz cübbe ve latası ile bir hoca karşısına çıkıp :
-Be adam, mübarek bayram günü bu pis gömlekle dolaşılır
mı?Gömleğini yıka! deyince Bektaşi aldırmayarak :
-Be hocam, yıkayayım ama kirlenir, demiş.
Hoca :
-Yine yıka, demiş.
Bektaşi :
-Yine de kirlenir, diye diretmiş.
Hoca inatla :
-Yine yıka, deyince Bektaşi'nin tepesi atmış ve şu cevabı vermiş
:
-Behey imanım.Biz bu dünyaya gömlek yıkamaya mı geldik? demiş.
EŞEKLİĞİNDEN
Dostlarının baskılarıına dayanamayan Baba Erenler, camiye
gitmiş, hocanın vaazını dinliyordu.Hoca, içkinin kötülüğünü
anlatmak için aklına ne geliyorsa söylüyordu.Bir ara şöyle dedi
:
-Bir eşeğin önüne, bir kova su ile bir kova şarap koysanız,
hangisin içer?Elbette ki su içer.Peki eşek niçin şarabı içmez?
Bektaşi dayanamayıp seslendi :
-Neden olacak, eşekliğinden...
HAK
Nasıl ayin yaptıklarını soran bir Bektaşi'ye Mevlevi :
-Hak, deyip döneriz!, demiş.
Bektaşi su cevabı vermiş :
-Yok azizim, biz Hak denilince dururuz!
HAMURUMUZ TOPRAKLA YOĞRULMUŞ
Softaların arasına düşen Bektaşi'yi neredeyse zorla camiye
sokmuşlar.
Herkes abdesini almış.Namaza durmuşlar.Softalardan birisi
Bektaşi'ye çıkışmış :
-Erenler, abdest almadınız!
Bektaşinin yanıtı şöyledir :
-İmanım, bizim hamurumuz toprakla yoğrulmuştur, pek su ile
oynamaya gelmez.
HANGİ PEZEVENGİ KULLANDI ?
Bir Bektaşi, her ne olursa "Allahtan" dermiş.Bir gün külhanbeyin
biri, bu Bektaşinin ensesine sultani bir sille aşketmiş.Bektaşi
arkasına dönünce külhanbeyi ;
-Baba efendi, ne bakıyorsun, Allah'tan, demiş.
Bektaşi hiç düşünmeden şöyle seslenmiş :
-Doğru be imanım!Ben de Allah'tan olduğunu biliyorum ama, hangi
pezevengin eliyle yaptırdığını merak ettim de, ona bakıyorum.
HARAM
Bektaşinin birini ramazanda içki içtiği için yakapaca kadıya
götürürler.Çakırkeyif Bektaşi'yi görür görmez kadı :
-Behey kafir!Bu yaşta hala içiyorsun bu zıkkımı.Utanmıyor musun?
Bilmiyor musun haram olduğunu?, der.
-Sırtınızdaki ipek kaftan da haramdır, diye karşılık verir
Bektaşi.
Kadı :
-Bunun içine pamuk katarlar.
Bektaşi :
-Dünyada doğru adam mı kaldı, şaraba da yarı yarıya su
katıyorlar...
İŞİMİZ İŞ
Hocanın biri Ramazanda ;
-Ey ümmeti Muhammed!Şarap içmek kesinlikle haramdır.Sakın
içmeyiniz!İçenlerin boyunlarına yarın ahirette, içtikleri şarap
şişeleri asılarak, mahşer halkına haftalarca teşhir
edileceklerdir, diye vaaz veriyormuş.
Dinleyenlerin arasında bulunan Bektaşi sormuş :
-Hoca efendi!Şişeler dolu mu asılacak, boş mu?
Hoca "Boş" dese, cezanın hafifleyeceğini düşünerek :
-Hayır! Hiç boş olur mu? Dolu olacak, demiş.
Bektaşi, gülerek şöyle bağırmış :
-Desene hocam!Cennette de ya hey!
İYİ DEĞİLİM!
Bektaşi'ye sormuşlar :
-Nasılsın?
-Şükür edecek kadar iyi değilim! demiş...
İYİ RÜYALAR
Mevlevi, Bektaşi ve Softa yemekten sonra ikram edilen bir tepsi
baklava için rüyaya yatarlar.En hayırlı düşü gören baklavayı
alacak. Öneri kabul edilir. Yatar, uyurlar. Sabah olunca Sofu :
-Ne düş gördünüz anlatın bakalım?, der.
Mevlevi sikkesini başına geçirerek :
-Hayırdır inşallah göklere çıktım, der.
Hoca da :
-Ben ise düşümde cennete gittim, der.
Bektaşi :
-Erenler, ben de gece birinizin göklere uçtuğunu, diğerinizin de
cennette gezdiğini görünce, artık bunlar fani dünyaya dönmezler
diyerek kalkıp baklavayı temizledim!, der.
KABAHAT SENDE DEĞİL!
Bir köyde yağmur duasına çıkarlar.Bektaşi de istemeye istemeye
bunlara uyar, cemaatin arkası sıra giderken, eline geçirdiği bir
ağaç dalını, kendi tarlasının bir köşesine saplayarak, başını
yukarı kaldırıp, söylenir :
-Bizim tarla da işte burası...
Rastlantı bu ya, yağmur duası yapılır yapılmaz, bulutlar kendini
gösterir.
Kara bir bulutun kendi tarlası üzerine gittiğini gören Bektaşi
sevinçle koşar.Bir de ne görsün, ceviz büyüklüğünde dolu, bütün
ürünü berbat etmemiş mi?O vakit başını yukarı kaldırır; şöyle
söyler ;
-Kabahat sende değil, sana tarlayı gösteren pezevenkte!...
KENDİNDE OLMAYANI
Bektaşi, camide namazdan sonra dua etmiş :
-Ey ulu Tanrım, bana bir rakı parası ver!
Yanında namazını bitiren softa da, ellerini kaldırmış :
-Rabbim, bana iman ver!
İki duayı da işiten hoca, Bektaşiye :
-Bak, herkes ne isitiyor Tanrı'dan, sen rakı parası. Utanmıyor
musun?, demiş.
Bektaşi usulca :
-Ne yapalım hoca efendi, herkes kendisinde olmayanı ister,
demiş.
NASIL BECERDİN
Bektaşi, evinde misafir olduğu için, karpuzcuya uğramış :
-İyi karpuzun var mı?
-Kurabiye gibi baba, güven bana!
-Peki öyleyse iyi bir tane ver bakalım.
Karpuzcu birini seçip vermiş.Baba erenler, almış ve eve gitmiş.
Bektaşi, yemekten sonra, konuklarının önünde karpuza gururla
bıçağı vurmuş.Fakat o ne?İlk bıçak darbesinden sonra etrafı koku
salmış.Karpuz ikiye ayrılınca, foş diye çürüyen içi masaya
yayılmış.Tabii her taraf berbat, Bektaşi ise mahçup olmuş.
Baba, sabahı zor etmiş ve soluğu karpuzcuda almış :
-Erenler, seni tebrik ederim?
Karpuzcu şaşırmış :
-Hayrola baba, beni niye tebrik ediyorsun?
Bektaşi :
-Ulan kesmeden, delmeden o karpuzun içine nasıl sıçtın, doğrusu
şaşıp kaldım.Seni onun için tebrik ediyorum.
Aşk şiirlerin Devamini okumak icin tiklayiniz
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
Başlangıca Dön
|