FIKRALAR
BEKTAŞİ FIKRALARI
ALLAH'IN KEMALİ
Bir mecliste Kuranı Kerim'den söz açılmıştı .Kuran'ın
eşsizliğinden ve olağanüstü bir eser olduğundan bahsedilirken,
odanın bir köşesinde kendi halinde çubuğunu içmekte olan bir
Bektaşi söze karışarak :
-Evet, Allah'ın kelamı cidden eşsizdir. Ama, yazısı biraz
karışıktır!,...der.
Dinleyenlerden biri hayret ve biraz da hiddetle sorar :
-Karışık mıdır, nereden biliyorsun?
Bektaşi acınacak bir tavırla cevap verir :
-Alnımın yazısından!
ALLAH ŞİMDİ NE YAPIYOR?
Bir gün yolda yaya giden bir Bektaşi'nin önüne bir atlı çıktı :
-Baba, dedi, bir müşkülüm var. Beni aydınlatır mısın?
Bektaşi yanıt verdi :
-Elimden gelen bir şeyse, hay hay, oğlum.
-Şunu öğrenmek istiyorum : Şu anda Allah ne yapıyor?
Sualin münasebetsizliğine içerliyen derviş, hic belli etmemiş :
-Yanıt veririm ama, bir şartla, sen o attan in, ben bineyim.
-Neden?
-Böyle yüksek bir suale yüksekten yanıt vermek gerekir de ondan!
Adam attan inmiş, Bektaşi binmiş.
Adam:
-Hadi, demiş söyle bakalım. Allah şimdi ne yapıyor?
Bektaşi :
-Ne yapacak, demiş, atı senin gibi budalanın elinden alıp, benim
gibi akıllıya veriyor, deyip atla uzaklaşmış.
BAYRAMDAN BAYRAMA
Bektaşiye sormuşlar :
-Rakı içer misin?
-Akşamdaaaan akşaaaama...
-Namaz kılar mısın?
-Bayramdan bayrama, bayramdan bayrama...
BEKLİYORUM
Canlardan birine, Ramazanda sormuşlar :
-Erenler kaç tane oruç tuttun?
-Henüz nasip olmadı.Tuzak kurdum bekliyorum.
BEKTAŞİ BU YA...
Müthiş bir fırtına patlamıştı.Yolcuların hepsi perişan
durumdaydı.Bunların arasında bir de Bektaşi vardı.
Baktılar, Bektaşi, Allah'a yalvarıp yakarmaya başlamıştı :
-Adını bilmediğim bir evliyaya bir koç adıyorum.Yeter ki fırtına
dinsin...
Bektaşi'nin yakarması kaptanın tuhafına gitmişti :
-Hayret! Hiç adını bildiğin bir evliya yok mu?
-Yok olur mu, elbette var! diye cevap verdi Bektaşi.Var da,
hepsini birer kez aldattım...
BEKTAŞİ VE SOFU
Koyu sofu bir adamcağızla Bektaşi, bir başka kente gitmek üzere
bir kervana katıldılar. Sofu, ikindi üzeri namaz kılacağını
söyledi. Bektaşi :
-Geç kalırsan kervanı kaçırırsın ; onun için sünneti bırak da
yalnız farzı kılıver, diye öğüt verdi.
Bektaşi'nin sözüne uydu adam. O gece bir yerde konakladılar.
Ertesi sabah sofu, Bektaşi'ye sitem etti.
-Dün bana sünneti kıldırmadın, gece rüyama Peygamber Efendimiz
girdi.
Bektaşi adamın sözünü ağzına tıkadı :
-Daha ne istiyorsun! Farzı da bırak rüyana bu kez Tanrı girsin!
BİRBİRİNE KARIŞTIRDIN
Bektaşi'nin bir uyuz eşeği ile besili bir ineği varmış...İnekten
süt sağıp satıyor, kazandığı paranın yarısıyla uyuz eşeğe arpa
alıyormuş.Eşek bir işe yaramıyormuş.Bir gün dayanamayıp dua
etmiş :
-Ey yüce Allahım, beni şu eşekten kurtar!
Ertesi sabah ahırın kapısını açmış ki ne görsün?İnek ölmüş eşek
kalmış...
Bektaşi o hırsla sokağa fırlayıp milleti başına toplamış :
-Ey ahali şu yerde yatan nedir?
-İnektir!
-Ya şu ayakta duran uyuz?
-Eşektir!
Bektaşi açmış ellerini yukarıya :
-Ey ulu Allahım, sana kırk yılda bir ricada bulunduk, onda da
eşekle, ineği birbirine karıştırdın!
BİR GÜN FAZLA TUTMUŞ
Adama sormuşlar :
-Kaç gün oruç tuttun?
-Hastalığım nedeniyle, ancak bir gün tutabildim!
Aynı soruyu, orada bulunan Bektaşiye sorunca, hiç istifini
bozmadan yanıt vermiş :
-Bu arkadaş benden bir gün fazla tutmuş!
BİTSİN BU DAVA
Bektaşi'nin birine konuk gelecekmiş. Bektasi konuğu nasıl
ağırlar..Elde yok, ayakta yok.. Mahçup olmak da
istemiyor...Komşusu Yahudi'nin bir sürü keçisi varmış...Onlardan
birini çaktırmadan alıp kesiyor...Ama çaktırmadığını sanan
kendisi...Yahudi, ağacın arkasından gözlermiş durumu...Diyor ki
kendi kendine, "Kadıya gitsem.. Kadı Müslüman, o Müslüman, ben
Yahudi.. Davayı kazanamam. Hadi kazandim, Bektaşi'nin nesi var
ki, ondan alıp bana versin...Biz artık Allah'ın huzurunda
hesaplaşırız...Yillar geçiyor.Yahudi, Allah'ın huzurunda davacı
oluyor, Bektaşi'den... Mahkeme kuruluyor..
Allah :
-Sen Yahudi kulumun keçisini kesmişsin, diyor Bektasi'ye...
-Kesmedim, diyor Bektaşi...
-Ben gözlerimle gördum diyor, Yahudi..
-Allahim, diyor Bektaşi... Bir mahkemede bir adam hem şahit, hem
davacı olamaz.
-Haklısın ama, diyor, Allah Ben her şeyi görürüm. Ben de gördüm,
kestiğini...
-Allahım, diyor Bektaşi...Aynı mahkemede, hem şahit, hem hakim
olunmaz...
-Gene haklısın, diyor Allah... O zaman getirin keçiyi ona
soralım...
-Ne!... diyor Bektaşi... Keçi burada mı?...Ver onu o zaman bu
Yahudi'ye...Bitsin bu dava..
Aşk şiirlerin Devamini okumak icin tiklayiniz
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
Başlangıca Dön
|